TRABZON ÇAYKARA İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

DKAB ÖĞRETMENLERİ GELİŞİM PROGRAMI (DÖGEP) MART AYI TOPLANTISI YAPILDI

          Mart ayı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri Gelişim Eylem Planı (DÖGEP) toplantısında;Ülkemizin din eğitimine,ilmi,tarihi ve kültürel mirasına katkıda bulunan bilim insanlarının ve öncü şahsiyetlerin biyografileri ele alındı.Tarihimizde önemli yer edinen Fuat SEZGİN'in eserlerinden ve bilime olan katkılarından bahsedildi.Bu hususta şu konulara değinildi. Fuat Sezgin arkasında büyük bir ilmî miras bırakmıştır. Onun eserleri arasında en dikkat çekeni, kısaca GAS diye bilinen ve ilk cildi 1967 yılında yayımlanmaya başlanan Geschichte des arabischen Schrifttums (Arap-İslâm Bilim Tarihi) adlı eseridir. Bu eser, Tarihu't-türasi'l-Arabi adıyla Arapça'ya da tercüme edilmiştir . Bu kitaba, Carl Brockelman'ın benzer kitabına zeyl (tamamlama) düşüncesiyle başlanmış, ancak eserde yer almayan zengin miras keşfedilince müstakil bir kitap düşüncesine evrilmiştir. Tam da bu yıllarda Carl Brockelmann'ın Geschichte der Arabischen Literatur adlı eserini geliştirmek için kurulan ve farklı ülkelerden seçilen ondan fazla akademisyenden oluşan bir komite, Fuat Sezgin'in eserini takdir edip Brockelmann'ın eserini geliştirme işini Sezgin'e bırakmaya karar vermiş, 1967 yılında kendisini feshetmiştir. Aynı yıl, Fuat Sezgin İstanbul'da bulunan hocası Ritter'in değerlendirmesini almak için birinci cildin bir kopyasını gönderdiğinde, tecrübeli şarkiyatçı "böyle bir çalışmayı daha önce kimsenin yapamadığını ve bundan sonra da yapmasının zor olduğunu" ifade ederek onu kutlamıştır. Büyük değer verdiği Alman ilim disiplinine sahip hocası Ritter'in bu teşviki, Sezgin için halihazırda 18 cilde ulaşan bu muhalled eseri tamamlama yolunda önemli bir motivasyon olmuş, yaklaşık 300 bin yazma eseri yerinde inceleyerek bu eseri oluşturmuştur. Böylelikle onun en önemli tezi ve ispatı, bu eseriyle, modern/post-modern paradigmanın ürettiği pozitivist anlayışla Türkiye'de de sıkça dillendirilen "Müslümanların bilime katkılarının olmadığı" postülasını yıkmış olmasıdır. Zira ona göre Müslümanlar diğer kültür havzalarından edindikleri bilimsel tecrübeleri, çok daha geliştirmiş, bunlara ilave olarak yeni bilimsel veriler üretmiş ve keşifler yapmışlardır. Onun bir diğeri tezi de 1956 yılında İstanbul Üniversitesi'nde tamamladığı doçentlik çalışması olan, Buhari'nin kaynakları hakkındaki çalışmadır. Genelde bilinenin aksine bu çalışma hocanın doktora değil, doçentlik çalışmasıdır. Doktorası ise Helmut Ritter'in danışmanlığıyla 1947 yılında başladığı Ebû Ubeyde Ma'mer bin el-Musennâ'nın Mecâz'ü'l-Kur'ân'ındaki filolojik tefsirini konu alan tezidir. Nitekim bu çalışması esnasında Mecâz'ul-Kur'ân'daki bazı yerlerin Buhârî'nin Sahîh'inden iktibas edildiğini fark etmesi, onu Buhârî'nin kendisinden önceki yazılı kaynakları kullanmış olması düşüncesine götürmüştür. Böylece tezini ispat sadedinde, Buharî'nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar adlı çalışma ortaya çıkmıştır. Nitekim Fuat Sezgin'in bilim tarihindeki başarılarla dolu kariyerinin yanı sıra, genelde İslâm bilim tarihi, özelde de hadis ilmine dair bu tespiti de ona alan açan önemli tespitlerinden biri olmuştur. Dolayısıyla kitap hiçbir dile çevrilmemesine rağmen, Batı'da ve Doğu'da en çok atıf yapılan Türkçe çalışmalardan biri olmuştur.  
DKAB ÖĞRETMENLERİ GELİŞİM PROGRAMI (DÖGEP) MART AYI TOPLANTISI YAPILDI

08-04-202108-04-202108-04-2021

Değirmen Sokak, Çaykara / TRABZON - 0462 616 24 34, 0462 616 16 11, 0462 616 10 13

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.